Bir adam, en büyük korkusuyla yüzleşmek zorundadır: uyurgezerlik sırasında karısını öldürmüştür. Bu trajik olay, sadece ailesini değil, onun ruhunu da parçalamıştır. Şimdi ise aynı karanlık gölge oğlunun üzerinde dolaşmaktadır. Oğlunun da uyurgezer olduğunu fark ettiğinde, geçmişin dehşeti yeniden canlanır.
Baba, oğlunu bu karanlık kaderden korumak için her şeyi yapmaya karar verir. Uyurgezerliğin sırlarını araştırır, kendini ve oğlunu izlemek için geceler boyu uyanık kalır. Ama ne kadar çabalasa da, geçmişten gelen korkular ve bilinçaltının kontrol edilemeyen karanlığı sürekli peşini bırakmaz.
Her geçen gece, bir yarışa dönüşür. Adam hem oğlunu kurtarmak hem de kendi zihninin derinliklerinde gizlenen o karanlık gücü alt etmek zorundadır. Fakat uykunun karanlık labirentlerinde, gerçeği ve rüyayı ayırt etmek her zaman mümkün olmayabilir.