Don’t Buy the Seller

Yeni taşındığı evinde, ikinci el bir uygulama üzerinden bozuk bir çamaşır makinesi satın alan genç bir kadın, satıcıyı polise şikayet ettiğinde hayatının şokunu yaşar. Bu basit tüketici şikayeti, çok geçmeden kendisini psikopat bir seri katille karşı karşıya bulmasına neden olur. Don't Buy the Seller, çevrimiçi ikinci el alışverişin taşıdığı gizli tehlikeleri ve bir insanın hayatının nasıl bir anda kabusa dönüşebileceğini gözler önüne seriyor.
Genç kadın, bu tehlikeli durumla yüzleşirken, internet üzerindeki anonimliğin ne denli korkunç sonuçlar doğurabileceğini deneyimler. Satıcının sadece bir dolandırıcı olmadığını, aynı zamanda cani bir katil olduğunu anladığında, kendini amansız bir hayatta kalma mücadelesinin içinde bulur. Film, gerilimi adım adım tırmandırırken, çevrimiçi platformlarda yapılan alışverişlerdeki güvensizlik hissini ve insan doğasının karanlık yönlerini çarpıcı bir şekilde işleyerek, izleyiciye "ikinci el ürün alırken iki kez düşün" mesajını veriyor.